Sunday, November 05, 2006

Tarikatlar ve Cemaatler

Osmanlı'da padişahlar bile tarikat üyesiydi. Cumhuriyet hepsini kapattı ama yok edemedi. Bugün hâlâ Türkiye'nin her yerinde bir tarikatı, cemaati bulmak mümkün. Günümüz siyasetçisi de yine tarikat üyesi.

Cumhuriyet Öncesi

Selçuklular'dan itibaren Osmanlı döneminde bile tarikatlar sokaktaki sıradan insanlar kadar padişahların da gittikleri kurumlar oldu. Örneğin Sultan II. Abdülhamit Dardavi ya da Şazeli olarak tanınan tarikata bağlıydı. Üstelik onun döneminde Rıfai şeyhi de Saray'da yaşıyordu. Sultan Reşad'ın Mevlevi olduğu biliniyordu. Cumhuriyet dönemi öncesinde tarikatlara tanınan toleranstan yola çıkarak hepsinin faaliyetini sürdürdüğü söylenebilir. Reşat Ekrem Koçu'nun İstanbul Ansiklopedisi'nde yer alan listeye göre, Cumhuriyet'e kadar varlığını sürdürmüş ve bu dönemde kapatılan tarikatlar; Bayrami, Bedevi, Celveti, Cerrahi, Gülşeni, Halveti, Kadiri, Mevlevi, Nakşi, Rıfai, Saadi, Sinani ve Sünbüli'dir.

Cumhuriyet Sonrası

Bugün küçük ya da büyük gizli ya da açık olarak faaliyetini sürdüren başlıca tarikatlar ise Nakşilik, Melamilik, Bektaşilik, Halvetilik, Mevlevilik, Kadirilik, Bayramilik, Rıfailik, Vahhabilik, Yasevilik, Şazeliye, Celvetiye, Biberiye ve Ticanilik. Tabii ki buna Cumhuriyet dönemi sonrasında ortaya çıkan daha çok cemaat olarak nitelendirilen yapıları da eklemek gerek. Bunlar Nurculuk, Arvasilik, Süleymancılık ve Işıkçılık. Gerek tarikatlar gerekse Cumhuriyet döneminde ortaya çıkan cemaatlerde meydana gelen bölünmelerle bu liste her geçen gün değişiyor. Ama son olarak bu listeye belli bir tarikata ya da cemaate dayanmayan özünde siyasi bir örgüt ya da oluşum olan İBDA-C, Hizbullah, Milli Görüş, Hizbu-t Tahrir gibi hareketleri de eklemek gerekir.

0 Comments:

Post a Comment

<< Home